Tahkim ve Arabuluculuk

Tahkim Nedir

Tahkim Müessesesi, taraflar arasında meydana gelen ve üzerlerinde serbestçe tasarrufta bulunabilecekleri uyuşmazlıkların devletin resmi yargı organları yerine kendileri tarafından belirlenen hakemlerle çözümlendiği alternatif bir çözüm yöntemi olup, doğrudan yargısal bir faaliyettir. BTSO çatısı altında 26.05.2015 tarihinde kurulmuş olan BTSO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi marifetiyle Merkez’e yapılan tahkim yargılaması başvurularının; ilgili mevzuatın aradığı usul işlemlerine uygunluğu takip edilerek, tahkim yargılamasının yürütülmesi ve sonucunun yerel mahkemeler tarafından tanınması için gerekli işlemler yerine getirilmektedir

Avantajları

Tahkim süreci gizlidir. Duruşmalar da dâhil olmak üzere, tahkim yargılaması halka açık değildir. Taraflar ve hakemler sıkı gizlilik kurallarına uymakla yükümlüdürler. Böylece ticari sırların ve gizli bilgilerin kamudan, medyadan ve rakiplerden korunması mümkün olur.

Hakemler uzmandır

Taraflar hakemlerini, bu kişiler tarafsız ve bağımsız oldukları sürece, serbestçe seçebilirler. Hakemler değişik uluslardan ve profesyonel alanlardan seçilebilirler. Böylece uyuşmazlığın profesyonel ve kişisel deneyime sahip uzmanlar tarafından çözülmesi sağlanmış olur

Tahkim kararları icra edilebilir niteliktedir

Tahkim kararlarının icrası birçok ülkede adli mahkeme kararlarının icrasından daha kolaydır. Bunun sebebi 1958 tarihli Yabancı Tahkim Kararlarının Tanınması ve İcra Edilebilmesine Dair New York Sözleşmesi’dir

Tahkim zaman ve masraf tasarrufu sağlar

Uyuşmazlığa uygun olarak belirlenen usul kuralları ve temyiz aşamasının veya ikinci derece yargılamanın bulunmaması, tahkim sürecinin nispeten daha kısa sürede tamamlanabilmesine olanak tanır. Uygun bir tahkim dili ve/veya yerinin seçilmesi, gereksiz tercüme ve yolculuk masraflarının engellenmesini ve böylece masraflardan tasarruf edilmesini sağlar

Arabuluculuk Nedir

Arabuluculuk Müessesesi, özel hukuk uyuşmazlığının tarafı olan kişilerin, özgür iradeleriyle Adalet Bakanlığı Arabulucular Siciline kayıtlı, arabulucular arasından seçecekleri tarafsız ve uzman bir üçüncü kişi nezaretinde, uyuşmazlık konusunun, yargısal bir faaliyet dışında müzakere edilerek, hızlı ve kesin bir şekilde çözüme kavuşturulması amaçlanan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. BTSO Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi ile merkeze başvurusu yapılan arabuluculuk konusunun, arabuluculuk müzakereleri ile mevzuatın aradığı usullere uygun şekilde sonuçlanması ve yerel mahkemeler tarafından tanınması ile kesinleşmesi için gerekli süreçler yürütülmektedir

Avantajları

Genel olarak arabuluculuk her tür uyuşmazlığa uygulanabilir. Arabuluculuğun en önemli avantajlarından biri, tarafların bir anlaşmaya varırken ticari ve iş çıkarlarını da içeren çok geniş kapsamlı açılardan uyuşmazlığı ele alabiliyor olmalarıdır. Bu süreç oldukça esnek olup, tarafların istekleri doğrultusunda şekillendirilebilecek niteliktedir. Yaklaşık 1 ay gibi kısa bir süre içerisinde uyuşmazlık konusu ihtilaf çözüme kavuşturulurken taraflar arasında uzlaşı kültürünü de hakim kılmaktadır. Arabuluculuk sisteminin bu avantajları bulunmakla beraber, özellikle tarafların bağlayıcı bir karara veya bağımsız bir hukuki görüşe ihtiyaç duydukları uyuşmazlıklar için uygun olmayabilir

Zorunlu Arabuluculuk

İş Hukuku Açısından Zorunlu Arabuluculuk

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereği 01.01.2018’den itibaren İş davalarında zorunlu arabuluculuk sistemi getirilerek; bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade davalarından önce arabuluculuk yoluna başvurmak zorunlu hale gelmiştir.

Ticaret Hukuku Açısından Zorunlu Arabuluculuk

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa getirilen değişiklik ile 01.01.2019’dan itibaren konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepli ticari uyuşmazlıklara ilişkin açılacak davalardan önce arabuluculuk yoluna başvurmak zorunlu hale getirilmiştir.

Tüketici Hukuku Açısından Zorunlu Arabuluculuk

7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 28.07.2020’den itibaren tüketici uyuşmazlıklarına ilişkin açılacak davalardan önce arabuluculuk yoluna başvurmak zorunlu hale getirilmiştir.

Kira, Ortaklığın Giderilmesi, Kat Mülkiyeti ve Komşuluk Hukuku Açısından Zorunlu Arabuluculuk

7445 Sayılı Yasaya göre (37. Madde)

– Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar

– Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar

– Kat Mülkiyeti Kanundan kaynaklanan uyuşmazlıklar

– Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar için;

Dava açmadan arabuluculuğa başvuru 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren zorunlu hale gelmiştir